Sarı Lira Gibi Ömrümüz
Gözümüz saatte söyleştik, hep koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. Hep yetişilecek bir yer vardı; aranacak adamlar, yapılacak işler... Bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin terine bulaştı. Başkalarının hayatı, bizimkini aştı. Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesi ile uyanma düşlerini hababam erteledik. Yirmili yaşlardayken otuzlara kurduk saatin alarmını otuzlarımızda kırklara belki sonra ellilere... Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunuzda size artık uyku girmez oluyor gözlerinize... Doyasıya söyleşmek, telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda söyleşecek, sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda... Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz, vakti gelip sandıktan çıkarttığınızda bir de bakıyorsunuz ki tedavülden kalkmış...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder